Google search engine
Ana Sayfa Blog Sayfa 4

TERAZİ BURCUNUN GENEL ÖZELLİKLERİ

Terazi burcunun özellikleri nelerdir? Bu yazımızda terazi burcunun genel özelliklerinden değinerek, terazi erkeğini ve kadınının özelliklerinden bahsedeceğiz. Terazi burcu hakkında bilmeniz gereken herşeyi bu yazımızda sizlere aktaracağız.

Terazi burcunun genel özellikleri nelerdir?

Teraziler çok adaletlilerdir. Herşeyde eşitlik ve adillik ararlar. Bu özellikleri onları güvenilir yapar. Çok iyi bir dinleyicidirler. Karşısındakini incitmemek için çok dikkat gösterirler. Bin kere düşününüp bir kere konuşmak onları anlatan en önemli özellikleridir.

Teraziler insan ilişkilerinde çok uyumludurlar. Onların olduğu ortamda her zaman bir uyum, ahenk vardır. Bir arkadaş grubunda kesinlikle terazilerin bulunması gerekir. Grubu ayakta tutmak ve grupra uyumu sağlamak istiyorsanız terazilere ihtiyacınız olacaktır.

Bu burca sahip olanlar çok meraklı ve araştırmacı bir kişiliğe sahiptirler. Yani, yeni şeyler öğrenmek ve onlar hakkında bilgi sahini olmak onların hobileridir. Sürekli yeniliklere açık tavırları ile öne çıkarlar. Öğrenmek ve yeni şeyler keşmetmek onların işidir.

Teraziler, özellikle tartışmalarda tarafsız  kalmayı tercih ederler. Ama, her zaman objektif tavırlarını gösterirler. Doğruları söyleler ama olayın çok içine girmek istemezler.

Terazi burcunun hoşlandığı şeyler

Yukarıda da bahsettiğimiz gibi teraziler ortamda eşitlik ve adillikten yanadırlar. Bu bakımdan bulundukları ortamda hiyerarşiyi sevmezler. Herkesin eşitliğini savunurlar ve bu tür ortamlardan ve ilişkilerden hoşlanırlar.

Samimiyet ve sosyallik onların en hoşlandığı değerlerdir. İlişkilerinde samimi olmayı severler ve karşısındakinden de samimiyet beklerler. Arkadaşları ve özellikle aileleri ile zaman geçirmekten çok hoşlanırlar. Bu bakımdan terazilerden çok iyi bir anne olur.

Estetik ve güzellik terazilerin olmazsa olmazıdır. Bulundukları ortamda estetik ve uyumluluk çok hoşlarına gider.

Farklı kültürler, uygarlıklar hakkında bilgi edinmekten çok hoşlanırlar. Yeniliklere açık bir kişilikleri vardır. Kısacası, terazi burcu öğrenmeye açtır ve öğrenmek onları cezbeder.

Terazi burcunun para anlayışı

Terazi burcu para konusunda dengeli bir anlayışa sahiptir. Para konusunda pek risk almazlar. Bunun yerine daha dengeli bir bütçe yapmayı tercih ederler. Harcamalarına dikkat ederler ve harcamalarında bir denge bulmaya çalışırlar. Para konusunda tutuculardır ve para biriktirmeyi tercih ederler. Yani, terazi burcu kendilerini güvene almak için birikim yapmayı tercih ederler. Ama, bunun için hayattan vazgeçmezler. Birikimleri dengeli, azar azar olur. Para konusunda biraz endişeleri olsa da dengeli kişilikleri ile bunun üstesinden gelebilirler.

 

 

 

 

 

BEBEK BAKIMI NASIL OLMALIDIR?

Bebek bakımı oldukça önemli bir konudur. Bebekler kendilerini ifade edemedikleri için bebeklerin söyleyemediklerini anlayarak onlara gerekli bakımı özellikle anneler yaparlar. Bebek bakımın konusunda bilinmesi gerekenleri maddeler halinde sizlere sunuyoruz.

  1. Bebeklerin sıcaklık kontrolü: Bebekler vücutlarındaki sıcaklık kontrolünü yapamazlar. Yani terlediklerinde kendi üstlerini değiştiremezler yada üşüdüklerinde kıyafetlerini giyemezler. Bu nedenle, annler sürekli bebeklerinin vücut sıcaklıklarını ölçmesi ve buna karşı tedbirleri alması gerekir.
  2. Beslenme: Bebeklerde beslenme de çok önemlidir. Anneler bebeklerinin hoşlandığı mamaları seçmeli ve uyugun miktarlarda bebeğin beslenmesine yardımcı olmalıdır. Gereğinden fazla yemek yedirmek ya da bebeği tam doyurmamak onun sağlıklı gelişimini engelleyecektir. Yemek miktarı doğru bir şekilde ayarlanmalıdır
  3. Uyku düzeni: Bebeklerin yeterli ve düzenli uyuması gerekmektedir. Bebeklere uyku alışkanlığı kazandırılmalıdır. Örneğin günün belirli saatlerinde bebeğinizi uyutmalısınız. Özellikle, bebeklerin uyuma zamanı her zaman aynı olmalıdır. Farklı saatlerde bebeğinizi uyutursanız onun uyku düzenini de bozmuş olursunuz.
  4. Temizlik: Bebeklerin hijyen kurallarına göre temizlenmesi ve altının değiştirilmesi gerekir. Kıyafetleri her zaman temiz olmalıdır. Hassas vücutları için bebek kremleri kullanabilirsiniz.
  5. Fiziksel aktivite: Bebeklerin fiziksel aktivite ve egzersiz yapmasını sağlayın. Çeşitli bebek hareketlerini bebeğinize yapabilirsiniz. Ona masaj yaparak onu rahatlatabilirsiniz. Bebekler bizim kültürümüzde 40 gün hatta bazen aylarca sıkıca bir beze sarılır ve hareketsiz kalan bebekler için bu durum hiç olumdu değildir.
  6. Sağlıklı ve güvenli bir ortam: Bebekleriniz için sağlıklı ve güvenli yerler inşa etmeniz gerekmektedir. Çocuğun oynayabileceği ve rahat edebileceği ortamları hazırlamak bizim işimizdir. Yumuşak çocuk halıları alabilir, masaların sivri uçlarına çocuk koruyucuları takabilirsiniz.

Bu saydığımız maddelere dikkat edilirse, bebeğinizin sağlıklı ve mutlu bir şekilde büyümesine yardımcı olmuş olursunuz.

BEBEK BAKIMINDA YAPILAN HATALAR

  1. Yetersiz beslenme: Bebekler için yeterli ve düzenli bir beslenme planının hazırlanamaması. Günün koşuşturmacası içerisinde olan anneler, bazen bebeğin beslenme rütualini aksatabiliyorlar. Bu bebeğin sağlıklı büyümesini engeller. Bebek güçsüz kalacak ve hastalıklara karşı direnci azalacaktır.
  2. Uyutmak için yapılan yanlışlar: Bebek uyusun diye bebeği ayakta sallamak yada bir battaniyenin içinde birlikte sallamak tavsiye edilen bir durum değildir. Anne ve baba çocuk bir an önce uyusun diye bu tür yollara başvurmaktadır. Ama bu tamamen yanlıştır. Bebeğe uyumasını öğretmek gerekmektedir. Bunun için bebek uyku vakti geldiğinde onu yatağına koyup yanında durarak beklemelisiniz. Eğer mızmızlanırsa elinizi vücuduna koyarak yanında olduğunu ona hissettirebilirsiniz. Bebek uyur uyumaz ondan uzaklaşmalısınız ki sizi görmesin. Sürekli birlilkte uyumya alışan bir bebek hiç bir zaman düzenli bir biçimde kendi kendine uyumayı öğrenemeyecektir. Yapılan en büyük yanlış ise; bebek ağlar ağlamaz hemen yanına koşmaktır. Bu davranışı bebekler hemen anlar ve ağladığı zaman birinin yanına gideceğini bilir. Bu yüzden bu davranışı her zaman tekrar eder.
  3. Altını temizlerken kullanılan ıslak mendil: Bebeklerin altı değiştirilirken ıslak mendil kullanılmamalıdır. Aslında sadece bebekler için satılan ıslak mendillerden bahsetmiyorum. Bunun yerine, ıslak bir bez ile yapılan temizlik her zaman ıslak mendille yapılan temizlikten daha hijyenik olacaktır. Bendillerde kullanılan kimyasallar bebeklerin hassas cildine zarar verebilir. Pratik olması bakımından anneler genellikle ıslak mendili kullanırlar. Bu alışkanlıktan vazgeçmek bebeğiniz için iyi olacaktır.
  4. İlaç kullanımı: Bazen bebekler hastalandığında hemen doktorlar ilaca başvurmaktadır. Çok gerekmedikçe ilaçlı tedavi bebekler için önerilmemektedir.
  5. Az banyo yaptırmak: Anneler bebeklerini üşütmekten korktukları için genellikle çok az banyo ederler. Bu doğru değildir. Bebekler banyodan dolayı üşütmezler. Banyo sonrası bebek iyi kurulanır ve hızlı bir şekilde giydirilirse hiç bir sorun yaşanmaz.

Bu hataların önlenebilmesi için bebek bakımı konusunda yeterli bilgiye sahip olmak ve bebeğin ihtiyacı olan şeyleri sağlamaya çalışmak önemlidir.

ERKEKLERİ ETKİLEMEK İÇİN NE YAPMALIYIZ?

Erkekleri etkilemek için kadınların bilmesi gerek bir çok yöntem vardır. Bunlar arasında sizler için en önemlilerini hazırladık. Erkekleri etkilemenin yolları şunlardır:

  1. Kendinizi güzel hissedin: Erkekler, iç güdüsel olarak kendini güzel hisseden, kendini özel gören kadınlardan etkilenirler. Bu yüzden, kendinizi güzel hissetmek için, güzel kıyafetler giyin, kişisel bakımınıza özen gösterin ve sağlıklı beslenin. Ancak bu sayede erkekleri etkileyebilirsiniz.
  2. Kendi farkındalığınızdan haberdar olun: Erkekler, kendisini tanıyan, kendisi ile barışık olan ve kararlı olan kadınlardan etkilenirler. Bu bakımdan, kadınlar kendisini iyi ifade etmeli, kendini çok iyi tanımalıdırlar.Ancak bu sayede erkekleri etkileyebilirsiniz.
  3. İlgili davranın: Erkekler, kendilerine ilgi gösteren kadınlardan etkilenirler. Onlarla ilgilenin, konuşun, onların kendilerinden bahsetmesi için sorular sorun. Erkekler, bu tarz kadınlardan hoşlanırlar. Onların ilgisini çekmek için onlarla sürekli kontakta olmanız gerekir.
  4. Eğlenin ve onları eğlendirin: Erkekler, eğlenceli, kıpır kıpır kadınlardan hoşlanırlar. Yani, şakacı kimliğinizi onlara gösterin, hem eğlenin hem de onları eğlendirin. Onları güldürmeyi başardığınız zaman, onları etkilemeyide başarmışsınız demektir.
  5. Sıcak ve samimi olun: Erkekler, sıcak ve samimi olan kadınlardan her zaman etkilenmiştir. Onlarla konuşurken samimiyetten taviz vermeyin. Aslında, konuşmalarınızda rahat tavırlarınız onları etkilemeniz için yeterli olacaktır.
  6. İlgi alanlarına odaklanın: Erkekler, ilgi alanlarına odaklanmış kadınlardan etkilenirler. Onların ilgi alanlarını öğrenmekle işe başlayın. Daha sonra onların ilgilendiği şeylerden konuşmaya başlayın. Örneğin, müzik ile ilgili bir erkek arkadaşınız varsa, onunla bu konuda konuşmayı deneyebilirsiniz. Bir konser bileti alıp onu davet edebilirsiniz.
  7. Onların güvenini kazanın: Erkekler, güvendikleri kadından hoşlanırlar. Güven, onlar için olmazsa olmazdır. Onlara sadık olun. Onların, sizin için edişelendiği konularda her zaman onlara yardımcı olun.
  8. Yalandan uzak durun: Erkekler, yalan söyleyenlerden hoşlanmazlar. Bu yüzden, bir erkeği etkilemek istiyorsanız, her zaman dürüst davranmalı ve ona hiç bir zaman yalan söylememelisiniz. Erkekler, uzun süreli bir ilişkide yalana tahammül edemezler. Bu durum aslında herkes için geçerlidir. Bundan dolayı, taraflar karşılıklı olarak yalandan uzak durmak zorundadır.

Bu bahsedilen yöntemler, erkekleri etkileyebileceğiniz temel yöntemlerdir. Fakat, her erkek farklı karaktere sahip olduğu için, en iyi yöntemi siz tecrübe ederek bulmalısınız.

BALIK BURCUNUN ÖZELLİKLERİ

0

laraBalıklar , astrolojide son burç olarak kabul edilir ve genellikle 19 Şubat ile 20 Mart tarihleri arasında doğan kişilerdir. Balık burcunun genel özellikleri nelerdir? Balık burcunun genel özellikleri hakkında bilgi sahibi olduktan sonra bu burca karşı sempatiniz oldukça artacaktır.

  • Aşırı duygusal olan balıklarla konuşurken her zaman dikkatli olmalıyız. Ayıca empati kabiliyetleri oldukça yüksek olan balıklar ile sağlıklı ve düzenli bir ilişki kurmak mümkündür.
  • Yaratıcıkları konusunda söylenecek söz yoktur. Ama aşırı hayalperest oldukları için bazen komik duruma düşebilirler.
  • Aşırı şefkatli oldukları için iyi bir anne olurlar. Fakat fazla merakları başlarına bela açabilir.
  • Hassas oldukları için onlarla konuşurken çok dikkatli olmalıyız. Kelimelerimizi seçerek konuşmalıyız. Yoksa, onları çabucak üzebilir ve kalbini kırabiliriz.
  • Hayatın gerçeklerine karşı gözleri genellikle kapalı olan balıklar, oldukça idealistirler.
  • Düşünme becerileri yüksektir. Kendi iç dünyaları çok büyüktür. Kendilerini ifade etmekte hiç zorlanmazlar. Sürükleyici sohbetler için balıklar tercih edilmelidir.
  • Aşırı romantiktirler. Aşk onlar için çok önemlidir. Süprizlerden hoşlanırlar.
  • Eğer bir insandan duyarlılık, yumuşak huyluluk ve olaylar karşısında esneklik bekliyorsanız, balık burçları ile arkadaşlık kurmalısınız.
  • Balık burcu, çok iyi bir dinleyici ve hoş sohbettir. Aslında bu özellikleri onlarla ilişki kuranlar için çok olumlu bir farklılıktır. Balık burcu birisi ile yapılan evliliklerde bu özellik dikkate alınmalıdır. Kim istemezki söylediklerimizin dinlenilmesini ve anlaşılmasını.
  • Balık burcu insanı, bir ilişkide ilişkiye oldukça sağdıktır. İlişkilerini kolay kolay bozmak istemezler ve bunun için her türlü fedakarlığı yaparlar.
  • Hayat dolu ve enerjiktirler. Ama, bir o kadar da endişeli ve aşırı utangaç tavırlar sergileyebilirler.
  • Alçak gönüllüdürler ve çevresindekiler için iyilik yapmaktan hiç çekinmezler. Hem kendilerini hemde çevresindekileri düşünen ve herkesin hayatına anlam katan şeyler yapmayı seven balıklar bu özellikleri ile harikadırlar.
  • Uyumlu ve esnek bir karaktere sahip oldukları için, farklı yapılardaki insanlarla anlaşmakta zorluk çekmezler.
  • Balık burcu, sanatsal faaliyetlerden, müzikten ve edebiyat konularından hoşlanır.
  • Hissel anlamda duyarlı olduklarından dolayı, meditasyon, yaga  ve diğer ruhsal uygulamalar konusunda meraklıdırlar.

Balıklarda aşk hayatı

Balık  aşk konusunda çok duygusal ve romantiktir. Aşk, hayatlarının merkezindedir ve çok önem arzeder. Aşkta samimiyet ve gerçeklik ararlar ve gerçek aşkı bulana kadar hiç yorulmadan bir arayış içerisinde olurlar. Aşk, balık burcuna göre hayata anlam veren bir şeydir.

Balıklar aşkta, söylediğimiz gibi çok sadıktırlar. İlişkide değişikliklere karşı her zaman hazırlıklıdırlar. Sürekli öğrenmeye açık bir yapıları vardır. Onlara göre ilişki hem kendilerinin hem de partnerinin gelişebilmesi için sunulmuş bir fırsattır. Aşkta çok duyarlı olan balıklar, karşısındakinin duygusal ihtiyaçlarını karşılamada çok yeteneklidir.

Balık , aşk hayatlarında çok sabırlı, yumuşak huylu ve esnektirler. İlişkide uyumlu olmaları onları ön plana çıkarır. Fakat, aşırı duygusal oldukları için ilişki sırasında duygusal hassasiyetten dolayı bazı anlaşmazlıklar görülebilir.

Kısaca özetlemek gerekirse, Balık burcunda aşk çok önemli ve hayatın merkezindedir. Gerçek ve samimi bir aşk arayışında olan balıklar, ilişkilerinde sadıktır. Duyarlı ve esnek tavırlarından dolayı aşk hayatlarında karşısındakini pek üzmezler.

SAĞLIKLI BİR İLİŞKİ NASIL YAŞANIR?

Sağlıklı bir ilişki nasıl olmalıdır? Sağlıklı bir ilişki aşamasında nelere dikkat edilmelidir? Birisi ile bir ilişki yaşamak, yaşamımızda önemli bir yer tutar. Bu bakımdan, partnerimize karşı söylediğimiz her söz ve onun için yaptığımız her davranış ilişkimizin nasıl bir yol alacağına etkide bulunur.

Fakat, hayatımız boyunca içinde bulunduğumuz durumlardan ötürü her zaman doğru davranışı ve doğru söylemleri karşımızdaki ile paylaşamayabiliriz. Duygusal bir anımızda veya sinirli bir anda davranışlarımızı ve söylemlerimizi kontrol edemeyebiliriz. Bu yüzden, bir ilişkide iken karşımızdakine söylememiz gereken cümleler ve davranışlar vardır. Bunlar hakkında fikir sahibi olursak, hata yapma oranımız da azalacak ve ilişkimizi de korumuş olacağız.

Partnerimize kesinlikle söylemememiz gereken cümleleri şöyle sıralayabiliriz:

  • Partnerimize kesinlikle küçük bile olsa yalan söylememeliyiz. Eğer yalan söylersek ve bu partnerimiz tarafından anlaşılırsa, onun bize olan güveni tamamen yok olur. Bu güvensizlikte ilişkimizin sarsılmasına ve kalıcı olarak sonlanmasına neden olabilir.
  • İlişkide olduğumuz kişinin bizimle paylaştığı özel bilgileri hiç bir zaman başkaları ile paylaşmamalıyız. Bu türden bir davranış da onun size olan güvenini ve sevgisini azaltacaktır. Bu konuda duyarlı olmanız gerekir. Kendinize yapılmasını istemediğiniz bir şeyi karşınızdakine de yapmamalısınız.
  • İlişkide bulunduğumuz kişinin arkadaşları, ailesi ve akrabaları hakkında olumsuz yorumlar yapılmamalıdır. Bizi üçüncü şahıslar ilgilendirmemeli ve yolumuza bakmalıyız. Önemli olan partnerimizle saygılı, güvenli bir ilişkiyi yakalamak olmalıdır. Aksi takdirde, partnerimiz bizde soğuyabilir ve sizinle olan ilişkisini bir kez daha sorgulayabilir.
  • En çok yapılan hatalardan birisi de, belli bir süre geçtikten sonra partnerinizin fiziksel ve zihinsel yeteneklerine karşı küçümseyici söylemlerdir. Sen bu işten anlamazsın, hesap kitap sana göre değil, boyun kısa, senin aklın buna ermez gibi cümleleri parnerinize karşı kullanmamanız gerekir. Bu tür söylemler onu duygusal olarak kıracak, kendine olan güvenini sarsacaktır. Bununla birlikte, ilişkiniz de zarar görecektir.
  • Partnerinizin geçmişi hakkında olumsuz eleştirilerde bulunmamalısınız. Onun geçmişte yaşadığı olumsuz deneyimleri onun yüzüne vurmamalısınız. Partnerinizin geçmişi hakkında duygusuz ve acımasız bir konuşma, onun hayatını mahvetmesine, duygusal olarak yıkılmasına sebebiyet verebilir. Buda, ilişkinizi zadeleyebilir.
  • Partnerinizin söylemlerine kulak vermemek de karşı tarafı ilişkiden soğutabilir. Örneğin, onun duygusal ve cinsel ihtiyaçlarına cevap vermezseniz, ilişkinizde ciddi sorunlar yaşayabilirsiniz. Diyelim ki, partneriniz size otobüs beklerken sarılmak istiyor. Ama siz hayır burası yeri değil dediğinizde onu duygusal olarak üzersiniz. Bu gibi isteklerde biraz esnek olmak, ilişkinizin kalitesini ve ömrünü uzatır.

Bu tür cümleleri ilişki sırasında karşı tarafa idrak etmemeniz gerektiğini şimdi daha iyi anladığınızı sanıyorum. İlişki sırasında karşı tarafa karşı her zaman sevgi, saygı çerçevesinde davranın. Partnerinizin duygularını anlamaya ve onlara saygı göstermeye çalışın. Konuşurken sevecen olmak, duygulara yönelmek de önemlidir. İyi bir ilişkide olması gereken şeyler, kaşılıklı saygı, sevgi, hoş görü ve anlayıştır. Bunlardan kesinlikle taviz vermemelisiniz.

Kısacası, bir ilişkide her zaman zorluklar, çıkmazlar, kavgalar olacaktır. Bunların olmaması zaten imkansızdır. Bu zorluklara karşı birlikte durmalı ve emek vererek bunları aşmalısınız. Aslında, her şeyin başı sevgi ve saygıdan gelmektedir. Bu kavramların hakkını veren insanlar, ilişkilerinde sonsuz sevgi ve saygıyı yaşayarak çok mutlu bir ilişkiyi sürdürebilirler.

 

MAYDANOZUN FAYDALARI VE ZARARLARI NELERDİR

Bu yazımızda maydanozun faydaları ve zararları konusuna değineceğiz. Maydanoz içerisinde zengin A, C, K vitaminlerinin dışında kuvvetli bir antioksidan özelliğine de sahiptir. İçerisinde bulunan flavonoid ve karotenoidlerden dolayı kanser hücreleri ile savaşır. Yani kansere karşı koruyucu bir etkisi vardır. Aşırı kolesterolü olanlar için de maydanoz tüketmek iyi olacaktır. Çünkü maydanoz kolesterolü düşürür. Mide ünseri ve gastrit problemi olanlar da maydanoz tüketerek bu şikayetlerinden kurtulabilirler. Düzenli maydanoz tüketenler bağışıklık sistemine ve sindirim sistemine yatırım yaparlar. Çünkü maydanoz bağışıklık ve sindirim sistemini güçlendirir. Ayrıca maydanoz eklem ağrıları ve şişliklerini önler. Görüldüğü gibi maydanozun faydaları çok fazladır.

Maydanoz nasıl tüketilmelidir?

Her üründe olduğu gibi, maydanoz da yemeklerde tüketilirken taze olarak kullanılmalıdır. Kullanım yerlerine değinecek olursak: Maydanoz yapraklarını mevsim salatasında ve çeşitli sosların içinde kullanabilirsiniz. Ayrıca, bir kaç dal maydanoz ile  pişireceğiniz et ve sebze yemekleriniz daha lezzetli olacaktır. Sıcak yaz günlerinde maydanoz ile taze meyve ve sebzelerle kendinize smoothie yapabilirsiniz. Yapacağınız bütün çorbalara bir kaç dal maydanoz ekleyebilirsiniz. Kurutulmuş maydanoz yapraklarını tuz ve sevdiğiniz baharatlar ile karıştırarak saklayabilir ve yemeklerinizde kullanabilirsiniz. Maydanoz saplarınıda çay yaparak tüketebilirsiniz.

Bu saydıklarımızın dışında da maydanozu kullanabileceğiniz yerler vardır. Bunuda sizler deneyerek tecrübe edebilirsiniz. Yemeklerimizi lezzetlendiren maydanoz aynı zamanda da çok sağlıklı olduğu için düzenli olarak tüketilmelidir.

Kimler maydanoz yememelidir?

  • Hamileler kesinlikle maydanozdan uzak durmalıdır. Hamileler için doktorlar maydanozu yasaklamıştır. Dikkat edin!
  • Böbreklerinde taş ve kum olanlar maydanozdan uzak durmalıdır.
  • Asprin alerjisi olanlar maydanoz yememelidir.
  • Kalsiyum hapları alan insanlar maydanozu tüketmemelidir.
  • Maydanozda bulunan K vitamini, kan pıhtılaşmasını artırdığı için kan sulandırıcı ilaç alanlar, maydanoz tüketiminden kaçınmalıdırlar.

Maydanoz suyunun faydaları

  1. Maydanoz suyunda bulunan C vitamini sayesinde bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur.
  2. İçerisinde bulunan K vitamininden dolayı kemiklerimizin daha güçlü olmasını sağlar. Kemik sağlığımızı korur.
  3. Maydanoz suyunda bulunan vitamin ve mineraller saç, tırnak ve cilt sağlığımıza yardımcı olur. Güçlü saçlar ve tırnakların dışında, parlak bir cilt için maydanoz suyu içilmelidir.
  4. İçerisinde bulunan antioksidanlar sayesinde vücuttaki zararlıların dışarı atılmasına yardım eder.
  5. Düzenli içilen maydanoz suyu bağışıklık sistemimizi kaya gibi yapar.

Ayrıca maydanoz suyu hazırlarken kullanılan araçların temizliği çok önemlidir. Bunun yanında, maydanoz suyu aşırı tüketilmemelidir. Günde en çok yarım su bardağı kadar tüketmek yeterlidir. Aşırı tüketim sonucu mide ve bağırsaklarınıza zarar verebilirsiniz.

 

 

 

KADINLAR ERKEKLERDEN NE İSTER

KADINLAR NE İSTER

Hemen hemen her erkek, kadınların anlaşılmaz olduğundan şikayetçidir. Bu yüzden erkekler kadınların kendilerinden ne istediklerini hep merak etmiştir. Erkeklerin çoğu kadınların, erkeklerden hoşlandığı konuların neler olduğunu bilmek ister. Kadınların erkeklerde olmasını istediği ve erkeklerden beklediği davranışları açıklıyoruz. Yeni tanışan çiftler bu kriterleri değerlendirerek ilişkilerini daha sağlama alabilir.

Kadınların erkeklerde aradığı en önemli özellikler

Kadınların erkeklerde aradığı şeyler farklılık gösterse de, kadınların erkeklerde aradığı en benzer özelliklerden bahsedelim. Kadınların çoğunluğu yapılan araştırmalar sonucunda bu özellikler üzerinde özellikle durmuştur.

  • Dürüstlük ve iletişim becerisi: Her kadın partnerinden dürüstlük bekler. Burada kastedilen konu, bir erkeğin kendi duygularını kaşısındakine aktarabilme özelliğidir. Kendi duygularını aktaramayan ve bu konuda samimi olamayan erkekler, kadınlar tarafından hemen fark edilir. Aslında, bütün sosyal ilişkilerde de bu böyledir. Kendini olduğu gibi anlatamayan, açık sözlü olamayan insanlar her zaman yarı yolda kalmışlardır.
  • Anlayış ve empati: Karşımızdakine karşı anlayışlı olmalı ve onun duygularını önemsediğimizi göstermeliyiz. Nazik tavırlar, anlayışlı istekler, küçük dokunuşlar her zaman kadınların ilgisini çeker. Birlikte yemeğe gitmek, hafif saçlarını okşamak, ona sarılmak gibi davranışlar ilişkinize yön veren ince hareketlerdir. İlişkinin başlarında yapılacak jestlerle kendisi ile ne kadar ilgili olduğumuzun farkındalığı kadınların çok hoşuna gidecektir. Bu da beraberinde yapıcı bir ilişkiyi getirecektir.
  • Güven: Kadınlar bir ilişkide kendine güvenilmesini çok ister. Aslında, bunu kim istemez ki? Güven kavramını anlamak ve bu içselleştirmek gerçekten çok önemlidir. Herkes güven güven der. Ama iş uygulamaya gelince sınıfta kalır. Gerçekten seven, ilişkisine değer katan ve ilişkisini sağlam tutmak isteyen, her zaman partnerine güvenmelidir. Güvenin olamadığı bir yerde gerçek bir sevgiden bahsetmek de pek mümkün değildir aslında.
  • Bağımsızlık ve özgürlük: Kadınlar bir ilişkide sahiplenilmekten hoşlanmazlar. Bunun kendi bağımsızlığını zedelediğini düşünürler ve haklıdırlar. Özellikle bizim erkeklerimiz ilişkilerde baş rol oynamayı ve karar vermeyi sever. Bu yanlış davranışlardan vazgeçmemiz gerekir. Herkesin kendine özgü bir yaşam tarzı ve özeli vardır. Bu hem kadın hem de erkek için geçerlidir. Bu yüzden ilişkilerimizde karşı tarafı sıkmamalıyız. Herkes kendi sınırlarını bilmesi ve karşı tarafın özgürlüğüne müdahale etmemesi gerekir. Bunu yapabilen çiftler, ileriye umutla bakabilirler.
  • Önemsemek: Kadınlar, önemsenmekten çok hoşlanırlar ve kendilerini önemseyen partnerine her zaman ilgi ve sevgi ile karşılık verirler. Yorucu bir iş gününün ardından eve gelen eşinize bir çay yapabilirsiniz. Ya da ona yapacağınız ufak bir boyun masajı onu önemsediğinizi gösterecektir. Güzel bir akşam yemeği hazırlamak, onunla güzel bir film izlemek de onun için önemsendiğini vurgulayacaktır. Bu örnekleri çoğaltmak sizin yaratıcılığınıza kalmış.
  • Mizah: Kadınların çoğu eğlenceli erkeklerden hoşlanır. Birlikte gülmek bir ilişkinin olmazsa olmazdır. Mizah anlayışı benzer olan kişiler, ortak konulara gülerler ve çatışmalarda bu sayede en aza indirgenir.

Diğer yazılarımıza buradan ulaşabilirsiniz.

SAVAŞA HAYIR

0

Son zamanlarda ülkeler savaş naraları atmaya başladı. Bütün dünya insanları bu medyatik haberlere kapılıp savaş peşinden koşmasın ve savaşa hayır desin. Bütün ülkelerin haber kanalları kendi silahlarından bahseder oldu. Bizim silahlarımız daha güçlü, daha etkili ve karşıdakini hemen etkisiz hale getirir. Bu tür savaş haberlerine dikkatli bakmalı ve iyice düşünmeliyiz. İnsanların milliyetçi yanlarını kullanarak, toplumlar savaşa hazırlanıyor ve vatan millet naraları ile insanların beyinleri yıkanmaya çalışıyor. Eğer bütün ülke halkları savaşa karşı çıksaydı ne olurdu? Düşünün bakalım. Kimse savaşmak istemeseydi, silahlar üretilmeseydi, taopraklar üzerinde egemenlik hakkı olmasaydı. Herkes daha iyi yaşardı bence. İnsanların beynine savaş psikolojisini yerleştirmek yerine, barış için, birlikte saygı ve sevgi içinde yaşama kavramları yerleştirilse herşey daha farlı olurdu.

İnsan sevgisinden hızlı bir şekilde uzaklaştığımız bu çağda, insanların daha uyanık olması gerekmektedir. Haberleri izlerken yüz kere düşünmeli ve haberleri doğru kavramalıyız. Uyanık olmalı ve bazen anlatılanların aslında gerçeği hiç yansıtmadığının farkında olmalı ve çecuklarımızı da bu doğrulduda yetiştirmeliyiz. Günümüzde aile kavramı yavaş yavaş ortadan kaldırılmak istenmektedir. Ailesiz toplumlarda insanların yönetilmesi daha kolay olmaktadır. Bunun bilincinde bireyler olmalı ve çevremizi bu konuda uyarmalıyız. Önümüzdeki yıllar bizi bence çok daha yor günler beklemektedir. Teknolojik gelişmeler hayatımızı kolaylaştırmaktadır. Bu bir gerçektir. Ama robotlaşan bu sistemde, robotlar bir çok iş sektörünü ele geçirmiştir. Örneğin üretilen alıkıllı arabalar, gelecekte taksi şöferlerine olan ihtiyacı ortadan kaldıracaktır. Bir çok araba fabrikasında bir tek düğme ile neredeyse bütün işi robotlar yapmaktadır. Robotların garsonluk yaptığı bu çağda, işsizliğin artması kaçınılmaz bir sonuçtur.

Bu işsizliğin yaratacağı bunalımları düşünmek bile çok acı verici. Parasız, işsiz insanların çoğunlukta olduğu bir gelecekte, bizi çok iyi şeylerin beklemediği çok açıktır. Bu bağlamda, geleceğimiz için şimdiden çok şeyi düşünmek ve birikimlerimizi korumak zorundayız. Bunu yaparkende aile bağlarından kopmamak, dostluk, akrabalık ilişkilerini belli bir seviyede tutarak başarabiliriz. Kısaca; bencil olmadan kendimize ve çevremize fayda sağlayacak şeyleri yapmamız gerekmektedir. Örneğin; çocuklarımıza teknoloji çağında, özentiden uzak durması gerektiğini öğretebiliriz. Marka alışkanlığının iyi bir şey olmadığını sürekli vurgulayarak, onlara asıl olan şeyin kendini geliştirmek olduğunu söylemeliyiz. Kendini geliştiren, olayların farkında olan ve olayları olduğu gibi kabul etmeyen bireyler yetiştirmek temel görevimiz olmalıdır.

Herneyse, konumuz savaştı. Düşünün geçmişten bu güne yüzlerce savaş yaşanmış. Bu savaşların kime ne faydası olmuş. Milyonlarca insan bu savaşlarda hayatlarını kaybetmiştir. Savasa yapılan yatırımı, faydalı bireyler yetiştirmek için kullansak daha iyi olmaz mıydı? Emin olun savaşlar için yapılan yatırımı insanlara, onların eğitimine, kişisel gelişimine harcasak, insanoğlu çok farklı bir yerde olurdu. Bu yüzden her zaman ve her koşulda savaş naraları atanlara karşı olmak ve savaşa hayır demek bizim için çok önemlidir. Savaşın hiç bir zaman kazananı olmamıştır. En basiti atılan atom bombası Japonya’ da savaşı bitirmiştir. Herkes bu bombayı atanın savaşı kazandığını söyler. Ama her iki ülkede savaşı kaybetmiştir. O kadar insan ölmüş ve hala bir çok çocuk Japonya’da sakat doğmaktadır. Yani savaş hiç bir zaman kabul edilmemeli. İnsanlar savaş yerine barış için çaba göstermeli ve kendini eğitmelidir. Savaşa hayır diyen insan sayısı ne kadar çok artarsa, savaş için bizi etkilemeye çalışanların çabaları boşa çıkar.

ALTIN YATIRIMI NASIL YAPILIR?

0

Altın insanoğlunun varlığından beri bilinen gerçek paradır. Altın, eski zamanlarda Güneş’i sembolize ederken, gümüş Ay’ı sembolize eder. Altın yatırımı hakında bilmemiz gereken ve bize söylenmeyen şey ise şudur: Altının getirisi fazla değildir, altın alacağınıza hisse senetlerine yatırım yapın. Gibi bir çok laf ortada dolanmaktadır. Oysa altın yatırımcısı her zaman bilir ki, altın kağıt para karşısında her zaman daha da değer kazanmaktadır. Hiç altın almayan, sürekli maaşından kalanları biriktiren insanlar, yani kağıt para tutan insanlar, her on yılda birikimlerinin yüzde yirmisini kaybetmektedirler. Fianasal okur yazarlığı olmayan bu kişiler, sürekli paralarının çoğaldığını düşünerek mutlu olurlar. Ama gerçek bu değildir. Basit bir örnek verecek olursak: 2010 yılında 100 Euro kağıt para ile 100 Euro değerindeki gram altınımız olsun. 2010 yılında 100 Euro ile 100 Ekmek alıyoruz. Aynı zamanda 100 Euroluk altınımız ile de 100 ekmek alıyoruz. Ama 10 yıl sonra 100 Euro ile alacağımız ekmek sayısı 90′ a düşerken, 100 gram altın ile alacağımız ekmek sayısı emin olun ki 100 ekmekten daha fazla olacaktır. Bu örneği anlayan insanlar zaten kağıt para birikiminin hiç mantıklı olmadığını anlarlar. Bu yüzden paralarını değerli madenlere yatırmayı tercih ederler. Altın, gümüş yatırımı bunun için çok önemlidir.

Gümüş, altına oranla daha gerilerde kalmıştır. Eski zamanlarda altın ile gümüş arasında 10 kat fark vardı. Zamanla küresel sermaye sahipleri hem altını hem de özellikle gümüşü büyük ölçüde baskılamışlardır. Özellikle gümüş patlamaya hazır bir yanardağı durumundadir. Bir çok yatırımcı gümüşün farkında değildir. Ama ilerleyen yıllarda dünyada gümüş kıtlığı olacağı için, gümüş fiyatlarında büyük artışlar olabilir. Ayrıca gümüşün sanayide kullanım alanı altına göre daha fazladır. Özellikle yeşil enerji dünya çapında arttığı için, başta güneş panellerinde gümüş bolca kullanılacaktır. Düşünsenize her evin ilerde çatısında güneş paneli olduğunu. Bu kadar güneş paneli için milyonlarca onz gümüş gerekecek. Her bir güneş paneline 20 gr gümüş kullanılmaktadır.

Sadece enerji sektöründe değil, aynı zamanda gümüş, sağlık sektöründe de kullanılmaktadır. Yara bandından tutunda, mikropları temizlemek için bile gümüşten faydalanılır. Zaten, bir çok büyük firma, şuanda ellerinde fiziki gümüş bulundurmaktadır. Peki bu firmalar neden sürekli gümüş toplamaktadırlar. Şuanda fiyat olarak düşük seviyedeki gümüşü alarak sizlerde geleceğinize yatırım yapabilirsiniz.

Kısaca söylemek gerekirse, kağıt paradan uzak durun. Döviz filan da biriktirmenize gerek yok. Bütün kağıt paralar enflasyon karşısında erimektedir. Bunun yerine, ev, tarla, antika eşyalar veya değerli madenleri elinizde biriktirin. Parada kalmak size her zaman kaybettirecektir. Bundan dolayı malda kalın. Ellinizde tuttuğunuz her şey bir gün sizin için değerli hale gelecektir.

Burada yazılanlar kendi yorumlarım olmakla birlikte, kesinlikle yatırım tavsiyesi değildir. Altın yatırımı hakkındaki yazımızı değerlendirdikten sonra kendi yatırımızı kendiniz yapmalısınız.

İlginizi çekecek diğer konular:

BU ÜÇ KELİME HAYATINIZI KURTARACAK

Bu yazımızda sizlere söyleyeceğimiz kelimeler ile kendinizi güvence altına almayı öğreneceksiniz. Bu kelimeler sayesinde hem daha az sinirlenecek, hem de kendinizi daha huzurlu ve mutlu hissedeceksiniz. Hadi şimdi bu üç büyülü kelime hakkında bilgiler verelim.

1. Banane

Evet arkadaşlar bu kelimeyi doğru kullandığınız zaman gerçekten kafanız çok rahat edecektir. Bir çok insan, anlatılan olaylar karşısında kayıtsız kalamaz. Ve hemen olayın içine kendini koyar ve farklı yorumlarda bulunur. Daha sonra olaylar çıkılmaz bir hal alır ve bizim yorumlarımız başkaları tarafından kullanılır. Yani tamamen olayın dışındayken, birden olayın içinde buluveririz kendimizi. Bu tür olaylardan , aslında bizi ilgilendirmeyen dedikodulardan uzak durmamız için, kullanacağımızn en güzel kelime ‘ banene ‘ kelimesidir. Bu kelime ile sizi dedikodunun içine çekmek isteyen insanları, tek bir kelime ile uzaklaştırmış olursunuz. Hem bu art niyetli insanlardan korunmak hem de kendinizi korumak için ‘ banane’ kelimesini kullanabilirsiniz. Bu sayede karşınızdakine, ‘ bu konu ile ilgilenmiyorum. Bu konu benim umrumda bile değil.’ mesajını vermiş olursunuz. Bu kelime ile bütün dedikodulu olaylardan kendinizi sıyırırsınız. Bu sayede kafanız inanın hiç ağrımaz. Psikolojiniz bozulmaz ve kendinizi daha iyi hissedersiniz.

2. Sanane

Bu kelime de gerçekten kullanabilenler için çok sihirli bir kelimedir. Kimi zaman bir arkadaşımız gelir birşeyler anlatır. Sanki kendisini çok ilgilendiren bir konuymuş gibi. Hemen lafı yapıştırmanız gerekir. Sanane kardeşim bu olaydan. Bu konu seni neden ilgilendirmiyor. Bu yüzden konuşmana gerek yok. Yani ‘sanene bu konudan’ demesini bilirsek. Hem kendimizi hemde karşımızdaki insanı korumuş oluruz.

Aslında bir çoğumuz insan kendini hiç ilgilendirmeyen konularda yorumlarda bulunuruz. Dönüp bir saniye düşünsek, ben neden bunu söylüyorum desek, herşey o anda çözülecek. Ama, bunun yerine başkalarını eleştirip, başkaları hakkında olmadık yorumlar yapmayı tercih ederiz. Bu tür insanlarda şiddetle uzak durulmalıdır. Böyle konuşmaların içinde bulunmaktansa, kendimizi geliştirmek için bir kitap okuyabiliriz. Boş konuşmaların içinde olmaktansa, kendimizi geliştirmek için çaba sarf etmek en doğru seçim olacaktır.

3. Bilmiyorum

Bu kelime de can kurtarır. Her anlatılan olaya müdahil olmak zorunda değiliz. Her konuya yorumda bulunmak, her işe, tabir caizse, burnumuzu sokmak zorunda değiliz. Bunu beceremediğimiz durumlarda, ‘ Ben bilmiyorum. Bu konuda yorum yapamayacağım.’ demek sizi içinden çıkamayacağınız durumlara girmeden, kurtaracak tek kelimedir. ‘Bilmiyorum’ kelimesi aslında dedikodunun uzamasını engeller. Bu sayede kafanız ağrımaz.

Genel olarak bu yazımızda anlatılmak istenen, kendimiz ile ilgilenmemizdir. Kendimizi geliştirmemiz ve başkalarının işine karışmamamız gerektiğidir. Bu sayede daha sağlıklı bir ruh ve beyine sahip oluruz. Yaşam kalitenizi yükseltmek için bu kelimeleri hayatınızda mutlaka kullanmalısınız. Bunun sonuçlarını gördüğünüzde, bu kelimelerden hayatınız boyunca vazgeçmeyeceksiniz.