Google search engine
Ana Sayfa Blog Sayfa 8

ALMANYA’DA YAŞAM

0

Almanya’ya gelecek olan arkadaşlarımız için, Almanya’da yaşam koşullarından bahsetmek istedik. Almanya’da yaşamak isteyen bir çok insan bulunmaktadır. Fakat, Almanya’da yaşamak ,buranın yaşam tarzından haberdar olmak, buraya geldiğinizde nelerle karşılaşacağınızı bilmek, sizler için çok önem arzetmektedir.

Evlilik yolu ile Almanya’ ya gelenler

Almanya’da birisi ile evlendiniz ve buraya gelmeye hak kazandınız. Bu süreç nasıl işlemekte buna değinelim. Öncelikle Almanya’da oturumu olan birisi ile evlendiğinizde, bu kişinin sizi buraya getirebilmesi için sabit bir işinin olması gerekmektedir. Bunun yanında oturduğu evin iki kişinin kalabileceği büyüklükte olması şartı aranmaktadır. Gerekli evraklar Almanya’dan Türkiye’ye gönderilir. Daha sonra pasapar işlemleri için konsolosluğa gidersiniz. Burada evliliğinizin sahte olup olmadığını anlamak için size çok farklı sorular sorulur. Eğer eşiniz ile aranızda yaş farkı çok ise, soruların sayısı biraz daha fazlalaşır. Ama gerçek bir evlilik yapıyorsanız korkmanıza gerek yok. Her türlü pasaportunuzu olırsınız. Tabi unutmadan söylemem gerekirse; Almanya’ya gelecek kişilerin A1 dil sınavı sertifikasına sahip olması gerekmektedir. Bu sınav sizi korkutmasın. Oldukça kolay bir sınav olmakla birlikte, sınavdaki öğretmenler sizin sınavı kazanmanız için elinden geleni yapmaktadır.

Almanya’ya geldikten sonra karşılaşacaklarınız

Evlendiniz ve Almaya’ya geldiniz. Peki sizi neler bekliyor burada? Her şeyden önce buranın havasına suyuna alışmak hiçte öyle kolay olmuyor. Insanları deseniz gerçekten çok farklı. Kültür anlamında bizim kültürümüzü mumla ararsınız burada. Insanlar paylaşmayı sevmiyor. Bir bencillik var herkeste. Bunu anlamakta uzunca bir süre zorlanıyorsunuz. Ama daha sonra adamların kültürüne, mantalitesine hak veriyorsunuz. Almanlar istemediği bir şeyi kesinlikle yapmazlar. Kuralları vardır. Eğer isterlerse bunu yaparlar ve bundan mutlu olurlar. Bizim toplumumuzda o bunu der, şu böyle düşünür anlayışından dolayı, davranışlarımızı, konuşmalarımızı başkalarına göre ayarlarız. Burada bu söz konusu değildir.

Size yaşanmış bir örnek verecek olursam: Bir gün bir Türk kız arkadaşının evine gidiyor. Ailesi ile tanışıyor ve oradad bir kaç hafta kalıyor. Buarada Almanya’da bu çok normal. Kimse kimseye karışmıyor. Neyse bizimkisi birgün buzdolabını açıyor ve canının istediği şeylerde yiyor. Alman kız arkadaşı daha sonra bizimkisine soruyor: Dolaptaki salamlardan sen mi yedin? Çocuk evet ben yedim ne oldu ki? diyerek karşılık veriyor. Dolabın orta rafının sadece babasına, üst rafın Annesine ve en alt rafın ise kendisine ait olduğunu söylüyor. Yani bu tarz şeylerle karşılaşabiliyorsunuz. Bireysel bir yaşamları olmasına rağmen, kimse kimseyi rahatsız etmiyor ve bu şekilde yaşamayı tercih ediyorlar. Zamanla bu tarz şeylere alışıyorsunuz. Bizim için bencilce görünen, kültürümüze ters düşen şeyler Almanlar’da çok daha farklı bir şekilde yorumlanıyor.

Almanya’da iş hayatı ve iş bulma serüveni

Almanya’ya evlenerek geldiniz ve çalışmak istiyorsunuz. Eğer mesleğiniz varsa kendinizle diplomalarınızı, okul ders notlarının olduğu transkript kağıdınızı mutlaka kendinizle getirmelisiniz. Bunlar olmadan okuduğunuzu ispat edemezsiniz. Buraya gelir gelmez yapmanız gereken ilk iş en kısa yoldan dili öğrenmek olmalıdır. Evlilik yolu ile gelen arkadaşlar, devlet desteği ile B1 Almanca seviyesi kurslarına ücretsiz katılabilmektedir. Altı ay sürecek olan bu dil kurslarından sonra B1 sertifikasına sahip olduktan sonra çalışma hayatına girebilmektesinizdir. Bazı mesleklerde C1 veya C2 dil seviyeleri aranmaktadır. Ama genel olarak B1 dil sertifikası yeterli olacaktır.

Ayrıca Almanya’ da çalışma saatleri en fazla 8 saattir. Yani kaçak işlerde çalışmıyorsanız. Herşey kurallarına uygun işlemektedir. İşyerlerinde de kurallar vardır. Bu kurallara uyulduğu taktirde kimse kimeseye karışamaz. Herkes işini yapar evine gider.

Alman vatandaşlığına nasıl geçilir

Alman vatandaşı olmak için en az 6 yıl boyunca düzenli olarak bir işte çalışmanız gerekmektedir. Yani kalıcı bir işinizin olması ve sigortanızın ödenmiş olması gerekmektedir. Eskiden çifte vatandaşlıktan yararlanmak kolay olmasına rağmen, şuan Alman hükümeti tek vatandaşlığı kabul etmektedir. İstisnalar dışında. Vatandaşlık alabilmek için B1 dil sınavını kazanmanız mecburidir. Bu seviyede olmazsanız vatandaşlığa başvuruda bulunamazsınız. Almanya’da yaşamak istiyorsanız bu söylediğimiz yeterliliklere sahip olmalısınız.

Almanya’da çevre doğal hayat

Almanya gerçekten çok temiz bir ülkedir. Sokakları o kadar temizdir ki, ayakkabılarınızla evinizin içine girebilirsiniz. Genel olarak her yer yeşildir yada asfalttır. Yani burada toprak , toz göremezsiniz. Türkiye’ de bir rüzgar çıksa ortalığı toz götürürken burada bu manzarayı görmeniz imkansızdır. Yerde taş bile bulamazsınız atmak için. Bunları inanın abartmıyorum. Her köşe başında çöp kutuları vardır. Yere çöp atarsanız hele tükürürseniz sizi gören biri hemen uyarır. Hemde hiç kibar olmadan. Neden yere tükürüyorsun? Evinde de böyle misin? diye kızarlar. Ağaçların yapraklarını bile koparttırmazlar. Yani, Almanya’da yaşamak gerçekten çok güzel bir duygudur. Sizin anlayacağınız buradaki insanların çevre bilinci gerçekten çok yüksektir. Adamların yaşam felsefesini seviyorum açıkcası. Keşke ülkemizin bireylerinede bu bilinç, ana okulundan itibaren verilse ve uygulamalı bir şekilde aktarılsa.

İlginizi çekecek diğer konular:

 

ALMANYA’DA YAŞAM

0

Almanya’ya gelecek olan arkadaşlarımız için, Almanya’da yaşam koşullarından bahsetmek istedik. Almanya’da yaşam tarzından haberdar olmanız, buraya geldiğinizde nelerle karşılaşacağınızı bilmeniz, sizler için çok önem arzetmektedir.

Evlilik yolu ile Almanya’ ya gelenler

Almanya’da birisi ile evlendiniz ve buraya gelmeye hak kazandınız. Bu süreç nasıl işlemekte buna değinelim. Öncelikle Almanya’da oturumu olan birisi ile evlendiğinizde, bu kişinin sizi buraya getirebilmesi için sabit bir işinin olması gerekmektedir. Bunun yanında oturduğu evin iki kişinin kalabileceği büyüklükte olması şartı aranmaktadır. Gerekli evraklar Almanya’dan Türkiye’ye gönderilir. Daha sonra pasapar işlemleri için konsolosluğa gidersiniz. Burada evliliğinizin sahte olup olmadığını anlamak için size çok farklı sorular sorulur. Eğer eşiniz ile aranızda yaş farkı çok ise, soruların sayısı biraz daha fazlalaşır. Ama gerçek bir evlilik yapıyorsanız korkmanıza gerek yok. Her türlü pasaportunuzu olırsınız. Tabi unutmadan söylemem gerekirse; Almanya’ya gelecek kişilerin A1 dil sınavı sertifikasına sahip olması gerekmektedir. Bu sınav sizi korkutmasın. Oldukça kolay bir sınav olmakla birlikte, sınavdaki öğretmenler sizin sınavı kazanmanız için elinden geleni yapmaktadır.

Almanya’ya geldikten sonra karşılaşacaklarınız

Evlendiniz ve Almaya’ya geldiniz. Peki sizi neler bekliyor burada? Her şeyden önce buranın havasına suyuna alışmak hiçte öyle kolay olmuyor. Insanları deseniz gerçekten çok farklı. Kültür anlamında bizim kültürümüzü mumla ararsınız burada. Insanlar paylaşmayı sevmiyor. Bir bencillik var herkeste. Bunu anlamakta uzunca bir süre zorlanıyorsunuz. Ama daha sonra adamların kültürüne, mantalitesine hak veriyorsunuz. Almanlar istemediği bir şeyi kesinlikle yapmazlar. Kuralları vardır. Eğer isterlerse bunu yaparlar ve bundan mutlu olurlar. Bizim toplumumuzda o bunu der, şu böyle düşünür anlayışından dolayı, davranışlarımızı, konuşmalarımızı başkalarına göre ayarlarız. Burada bu söz konusu değildir.

Size yaşanmış bir örnek verecek olursam: Bir gün bir Türk kız arkadaşının evine gidiyor. Ailesi ile tanışıyor ve oradad bir kaç hafta kalıyor. Buarada Almanya’da bu çok normal. Kimse kimseye karışmıyor. Neyse bizimkisi birgün buzdolabını açıyor ve canının istediği şeylerde yiyor. Alman kız arkadaşı daha sonra bizimkisine soruyor: Dolaptaki salamlardan sen mi yedin? Çocuk evet ben yedim ne oldu ki? diyerek karşılık veriyor. Dolabın orta rafının sadece babasına, üst rafın Annesine ve en alt rafın ise kendisine ait olduğunu söylüyor. Yani bu tarz şeylerle karşılaşabiliyorsunuz. Bireysel bir yaşamları olmasına rağmen, kimse kimseyi rahatsız etmiyor ve bu şekilde yaşamayı tercih ediyorlar. Zamanla bu tarz şeylere alışıyorsunuz. Bizim için bencilce görünen, kültürümüze ters düşen şeyler Almanlar’da çok daha farklı bir şekilde yorumlanıyor.

Almanya’da iş hayatı ve iş bulma serüveni

Almanya’ya evlenerek geldiniz ve çalışmak istiyorsunuz. Eğer mesleğiniz varsa kendinizle diplomalarınızı, okul ders notlarının olduğu transkript kağıdınızı mutlaka kendinizle getirmelisiniz. Bunlar olmadan okuduğunuzu ispat edemezsiniz. Buraya gelir gelmez yapmanız gereken ilk iş en kısa yoldan dili öğrenmek olmalıdır. Evlilik yolu ile gelen arkadaşlar, devlet desteği ile B1 Almanca seviyesi kurslarına ücretsiz katılabilmektedir. Altı ay sürecek olan bu dil kurslarından sonra B1 sertifikasına sahip olduktan sonra çalışma hayatına girebilmektesinizdir. Bazı mesleklerde C1 veya C2 dil seviyeleri aranmaktadır. Ama genel olarak B1 dil sertifikası yeterli olacaktır.

Ayrıca Almanya’ da çalışma saatleri en fazla 8 saattir. Yani kaçak işlerde çalışmıyorsanız. Herşey kurallarına uygun işlemektedir. İşyerlerinde de kurallar vardır. Bu kurallara uyulduğu taktirde kimse kimeseye karışamaz. Herkes işini yapar evine gider.

Alman vatandaşlığına nasıl geçilir

Alman vatandaşı olmak için en az 6 yıl boyunca düzenli olarak bir işte çalışmanız gerekmektedir. Yani kalıcı bir işinizin olması ve sigortanızın ödenmiş olması gerekmektedir. Eskiden çifta vatandaşlıktan yararlanmak kolay olmasına rağmen, şuan Alman hükümeti tek vatandaşlığı kabul etmektedir. İstisnalar dışında. Vatandaşlık alabilmek için B1 dil sınavını kazanmanız mecburidir. Bu seviyede olmazsanız vatandaşlığa başvuruda bulunamazsınız.

Almanya’da çevre doğal hayat

Almanya’da yaşam gerçekten çok güzeldir. Almanya gerçekten çok temiz bir ülkedir. Sokakları o kadar temizdir ki, ayakkabılarınızla evinizin içine girebilirsiniz. Genel olarak her yer yeşildir yada asfalttır. Yani burada toprak , toz göremezsiniz. Türkiye’ de bir rüzgar çıksa ortalığı toz götürürken burada bu manzarayı görmeniz imkansızdır. Yerde taş bile bulamazsınız atmak için. Bunları inanın abartmıyorum. Her köşe başında çöp kutuları vardır. Yere çöp atarsanız hele tükürürseniz sizi gören biri hemen uyarır. Hemde hiç kibar olmadan. Neden yere tükürüyorsun? Evinde de böylemisin? diye kızarlar. Ağaçların yapraklarını bile koparttırmazlar. Yani Almanya’da yaşam böyledir diyebiliriz. Sizin anlayacağınız buradaki insanların çevre bilinci gerçekten çok yüksektir. Adamların yaşam felsefesini seviyorum açıkcası. Keşke ülkemizin bireylerinede bu bilinç, ana okulundan itibaren verilse ve uygulamalı bir şekilde aktarılsa.

En çok okunan yazılarımız:

 

BEŞ SEVGİ DİLİ İLE İLİŞKİNİ GÜÇLENDİR

0

Bu beş sevgi dilini öğrenerek sizlerde ilişkilerinizi daha kalıcı bir hale getirebilirsiniz. Aslında herkesin bildiği fakat uygulamakta biraz zorlandığı bu beş sevgi dilinden bahsedeceğiz. Nedir bu beş sevgi dili:

1. Onay sözleri

İlilkilerimizde karşı tarafı çok iyi dinlemeli ve onunla aynı fikirde olduğumuzu ona göstermeliyiz. Bazı insanlar onaylanmaktan, taktir edilmekten pek hoşlanırlar. Bu onların sevgi dilidir. Bunu anladığımız zaman, tabiki gerçek hislerimizi ortaya koyarak, karşı tarafı taktir edip, onu onaylasak ilişkinizin daha güzel bir boyutta ilerleyeceğinden emin olabilirsiniz. Aslında kim onaylanmak, taktir edilmek isemez ki? Bu yazıyı okuduktan sonra sevdiklerinizi taktir edip, onları onaylayarak onları cesaretlendirebilir ve onların sevgisini, güvenini ve saygısını kazanabilirsiniz. Örneğin, sevgiliniz bir yazı yazmış ve size bu yazıyı okuyor. Bu yazı hakkında sizin fikirlerinizi önemsiyor ve size soruyor. Nasıl yazmışım? Siz burada onun yazı yazma yeteneğini, cümle kurulumundaki başarısını, sözcüklerin ruhunuzu okşadığını söyleyerek onu onure etmiş olursunuz. Aslında bu bir taktir etme, beğenme davranışıdır. Bu kimin hoşunu gitmez ki? Bu tarz karşıdakini onurize edici konuşmalar size her zaman bir puan kazandıracak ve ilişkinizin gücünü artıracaktır.

2. Karşılıklı saygı ve sevgi

Aslında burada anlatılan şey birlikte gerçekten birşeyler paylaşılıp paylaşılmadığıdır. Karışımızdaki kişi bizimle sohbet ederken, tamamen ona ve onun anlattıklarına odaklanmalı ve onu pür dikkat dinlediğimizi ona hissettirmeliyiz. Bu tür birliktelik tarafların birbirlerini olan sevgi ve saygısını artıracaktır. Diyelim ki; eşimiz bizimle konuşuyor. Gün içerisinde yaşadıklarını bizimle paylaşıyor. O konuşurken televizyon izlemek, patates soymak, yada kitap okumak, sevgi dili nitelikli beraberlik olan biri için hiç doğru değildir. İlişkide saygı ve sevgi arayan bireyler konuştuklarında gözlerinin içine bakılmasını, sohbete eşlik edilmesini bekler. Bu bağlamda her kim sizinle konuşuyorsa onunla göz teması kurmaktan çekinmeyin. Onu dinlediğinizi onay sözleri veya vücut diliyle karşınızdakine göstermeye çalışın. Bunu yapabilen çiftlerin evlilikleri bir ömür boyu sürmektedir. Aslında kısaca özetlemek gerekirse; saygı duyarsanız, karşınızdakini dikkate alırsanız yani değer verirseniz, değer görürsünüz.

3. Hediye alma

Bazı insanların birincil sevgi dili hediye almaktır. Hediye almak onlar için çok güzel bir duygudur ve sevginin sembolüdür. Bu insanlar hediye aldıklarında dünyalar onun olur, çocuk gibi sevinirler ve hediye alan kişiyede hayran olurlar. Bir gün bir arkadaşım sevgilisine sokakta bulduğu bir taşı hediye etmiş. Kız arkadaşı sanki ona pırlanta yüzük hediye etmiş gibi çok sevinmiş. Şuan evliler ve sevgilisi o taşı hep saklıyormuş. Sevgi dili hediye almak olan insanlar, bu tür jestlere karşı koyamazlar. Ama her zaman bir şekilde bunun karşılığını size bağlılıkları ile öderler. Sevgi dili hediye almak olan insanlara her daim küçük, büyük fark etmeksizin hediyeler almalısınız. Evlilik yıldönümlerinizde, ilk tanıştığınız tarihte, ilk elini tutuğunuz gün için, doğum yaptıktan sonra, hamile kaldığını öğrendiğiniz an, örnekleri çoğaltmak size kalmış, hemen hediye almalısınız. Bu onları dünyanın en mutlu kişisi yapar ve kendilerini çok değerli hissederler.

4. Hizmet davranışı

Bazı insanlar kendi dediklerinin yapılmasını çok severler. Bir çok insan eşinin hoşuna giden şeyleri yaparak ona olan sevgilerini ortaya koyarlar. Evi temizlemek, bulaşıkları yıkamak, eşine çay yapmak, akşam yemeği hazırlamak, masayı silmek ve buna benzer hizmet davranışları ile karşımızdakine sevgimizi gösterebiliriz. Ama bunu onu gerçekten sevdiğimiz için yapmamız gerekir. Yapmacıktan, beni sevsin diye yada korktuğumuz için bu davranışları yapıyorsak bu doğru olmaz. Zaten bunu uzun süre devam ettiremeyiz. Sevdiğimiz için sevdiklerimize hizmet etmekten utanmamalı ve gocunmamalıyız. Seven insan sevdiği için herşeyi yapmalıdır.

5. Fiziksel temas

Birincil sevgi dili fiziksel temas olan insanlar bu dokunuşlar olmadan sevildiğini hissetmezler. Fiziksel temas denince akla ilk olarak cinsellik gelmemelidir. Cinsellikte bunun içinde vardır. Ama örneğin çok üzgün ve hatta ağlayan eşinizin yanına gidip, ona hiç birşey sormadan sarılmanız onu çok mutlu etmeye yetecektir. Bu sarılma davranışı ona olan sevginizin göstergesidir onun için. Tabiki bazı dokunuşlar tersi şeyleride söyleyebilir. Partneriniz saçlarına dokunulmasından hoşlanmadığını söylüyorsa, bunu bir daha yapmamalısınız. Onun hoşuna gidecek davranışları, dokunuşları bularak bunları deneyebilirsiniz. Yoksa su testisini su yolunda kırarsınız.

Bu beş sevgi dilini kullanabilen bireyler ilişkilerinde çok farklı bir noktaya geleceklerdir. Bu sevgi dillerini öğrenerek, eşinizin hangi sevgi diline sahip olduğunu anlayabilir ve ona göre davranarak , onun size olan sevgisini daha çok artırabilirsiniz. Bu yazıdan sonra eminim sizlerde eşinizin birincil sevgi dilini kendi kafanızda oluşturmaya başladınız. Sağlıklı ve mutlu birliktelikler dileği ile…